Ana içeriğe atla

Annelik Serüveni 4. Hafta


Bir aydır hamilesiniz ama siz daha yeni öğrendiniz ya da öğreneceksiniz. Artık regl döneminiz gecikmiş olmalı ya da lekelenme denilen kısa süreli adet görme ile karşılaşabilirsiniz. Bu lekelenme sizi korkutmasın pozitif çıkan testinizin sonucunda doktorunuzu arayıp randevu alabilirsiniz. Benim gibi planlanmış ve tedavi ile gerçekleşen bir hamilelik değilse doktorunuz sizi bir yada iki hafta sonra  görmek isteyecektir. Doktorunuzla hamilelik öncesindeki kronik rahatsızlıklarınız, kullandığınız ilaçlarınız ve tedavi gördüğünüz tüm hastalıklarınız hakkında konuşmalısınız ki, kullandığınız ya da kullanacağınız ilaçların bebeğiniz için zararlı olup olmadığı konusunda danışmış olursunuz. Çünkü gelecek 6 hafta bebeğiniz için kritik bir dönem olacağından bebeğinizin gelişimine zarar vermesini önlemiş olursunuz.

Peki şuanda rahminiz ne durumda? İnanamayacak kadar çok şey oluyor ama siz bilemiyorsunuz. Bu bir mucize. Döllenmiş yumurta hücresi hızla çoğalmakla beraber gelişen bebeğiniz fallop tüplerinden aşağıya doğru uterusa olan yolculuğunu tamamlayarak yerine yerleşir. Burada ikiye bölünür. Parçalardan biri uterus duvarına yapışarak burada plasentayı oluşturur ve diğer parçayı desteklemek ve gelişimine yardımcı yani hücreyi beslemek görevini üstlenmiştir. Diğer parçada da bebeğiniz oluşmaya başlayacaktır. Bu haftanın en önemli şeyi bebeğin beyninin oluşacağı bölüm meydana gelir ve sinirler oluşmaya başlar. Amnio sıvısı toplanmaya başlamıştır. Bu sıvı bildiğiniz üzere 40 haftalık süre boyunca bebeğinizin içinde rahat olacağı, keyif yapacağı bir ortamı sağladığı sizin içindeki yaşam yeridir. Tabi anne kalbinden sonraki en önemli yer…

İlk bir ayda gelişmeler sizi etkileyecek boyutta değildir. Sizden bağımsız olarak bebeğinizin mucizevi yolculuğu başlamıştır ve siz yeni öğrenmişsinizdir. Doktorunuz bundan sonraki süreçte öncelikle sizden bir sürü tahlil yaptırmanızı isteyecek.. Sizi ve bebeğinizi korumak için herkes el birliğiyle işbaşında olacak.
 
Artık bebeğinizi düşünerek yola iki kişi olarak çıktığınızı biliyorsunuz. Artık aile oldunuz. Bu serüven başlıyor ama inanınki hiç bitmiyor. Hep daha güzelleşiyor… Keyfinizi çıkarın siz kendinize iyi bakın onun yeri güzel, rahat siz kendinize iyi baktıkça o büyüyecek…

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Siz de Karküreyici Ebeveynlerden misiniz???

        Avustralyalı tanınmış çocuk psikoloğu Dr. Michael Carr-Gregg’e göre helikopter ebeveynliğin bir anlamda daha ileri bir versiyonu olan ve çocuklarının önüne çıkan her tür zorluğu ortadan kaldıran “kar küreyici” ebeveyn nesline geçtiğimizi söylemekle kalmayıp, bu konuda bizleri uyarıyor. Dr. Michael Carr-Gregg, X Kuşağı ebeveynlerinin çocuklarının hayatını çok kolaylaştırdığını, böylece çocukların karşılaştıkları problemleri kendileri çözemez ya da önlerine çıkan engelleri kendileri aşamaz hale geldiklerini söylüyor. Geçmişin sert, otoriter ve kuralcı ana-babaları nasıl oldu da yumuşacık oldular bilinmez ama b u kuşağın ebeveynleri çocuklarının önlerine çıkan engelleri ortadan kaldırarak, onların hayatını mümkün olduğunca kolay bir hale getirmeye çalışıyorlar. Bu ne kadar doğru düşünmek gerekli.!!! Ben ve benim gibi çalışan anne babalar yoğun iş yaşamları nedeniyle çocuklarına yeteri kadar zaman ayıramamanın sıkıntısı içinde. Bu sebeple beynimize psiko

Mutlu olan çocuk Başarılı olacak çocuk görüşündeyim.

  Çocuklarımızı ağlatmasak ne güzel olur değil mi?   Oğlumu bugüne kadar ödül / ceza yöntemiyle ya da korkutarak büyütmedim… Uzmanlarda bu konuda çelişiyor. Bazı uzmanlara göre çocuğun hatasını anlaması için ceza verilmeli, bazılarına göre ödül ve ceza sisteminin hiç işe yaramadığı aksine çocukların olumsuz davranışlarını bireye daha çok yerleştireceğini söylüyorlar. Ben çocuk gelişimi uzmanı değilim sadece farklı görüşleri olan uzmanların kitaplarını okuyorum ve kendime göre doğru olan davranış biçimini belirlemeye çalışıyorum. Benim tek bir amacım var Çınar’ın herşeyden önce hatta benden öte bile mutlu olması. Zaten tüm anneler böyle değil midir? Tabi ki bende zaman zaman sinirleniyorum, kızıyorum oğluma, ama nihayetinde kızdığım için özür dileyebiliyorum. Sonuçta ne olursa olsun Çınar da bir birey ve annesinin de kendisi gibi hata yapabileceğini biliyor.

Bazen sorgulamak için düşmek lazım düşlerden hayatın içine; gel- git yaşamak lazım, ama biz her gün sabahtan diğerine git- gel yapabiliyoruz ancak…

Bazen yaşamın anlamını sorguluyoruz ya, bence hiç cevap alamıyoruz. Tabi alamıyoruz diye sorgulamaktan vazgeçelim demiyorum ama ya deliler haklıysa… biz boş bir dünyanın hunisinin içinden geçiyorsak, ya zaman kavramı yoksa boşuna saatlere bakıp akşam olmasını bekliyorsak. Yada dünya yuvarlak değilde huni gibiyse; evrenden aşağı düştüğümüzü hissediyorsak. Aslında deli diye adlandırdığımız insanlara benim saygım sonsuz. Bizim olmadığımız bir boyutta kendi hayallerinde yaşıyorlar. Sadece şartlar onlara uygun değil. Bizim dünyamız onların dünyasından çok daha kirli, dağınık ve çekilmez. Sonuçta hepimiz nefes alıyoruz, dünya yuvarlakmış kareymiş kime ne? Yada biz göremedikten sonra uzaylılar var olsa olmasa kim gerçekliğine inanırki.? Bazen sorgulamak içinde düşmek lazım düşlerden hayatın içine; gel- git yaşamak lazım, ama biz her gün sıradan bir sabahtan diğerine git- gel yapabiliyoruz ancak. İçimize de atamıyoruz artık orası da doldu, e tabi trafik sadece yolda değil, beynim