Ana içeriğe atla

Annelik Serüveni 3. Hafta


Artık bebeğinizin yeni hayatı başladı! Bu haftanızda yumurta hücreniz sperm hücresiyle birleşti. Yaklaşık bin tane sperm hücresinden sadece bir tanesi bunu başardı ve bu uzun yolculuktan sonra döllenme gerçekleşti.

Döllenme gerçekleştikten sonra bebeğiniz yeni bir hayata merhaba dedi. Bebeğin cinsiyetini sperm hücresi belirler Sperm, yumurtanın içine girdikten sonra, spermin 23’er kromozomluk genetik materyalleri birleşti ve 46 kromozomluk bir hücre oluştu. Eğer yumurtanıza ulaşan sperm, X kromozomu taşıyorsa bebeğinizin cinsiyeti kız, Y kromozomu taşıyorsa da bebeğinizin cinsiyeti erkektir. Yani bilinenin aksine bebeğin cinsiyetini sperm hücresi belirlemektedir. 

Artık bundan sonra bebeğinizin hücre sayısı her gün iki katına çıkmaya başlayacaktır. Döllenmeden sonra ise zigot bölünme başlamıştır. Hücre sayısı 16 olduğunda ise zigot artık rahime doğru yol almaya başlar. Bu yolculuk da yaklaşık 4 gün sürer. Bu haftada karnınızda çılgınca şeyler oluyor. Çılgınca büyüyen bir hücre topunu hissetmiyorsunuz bile.  Bu hücre topu rahime yerleştikten sonra plasentayı oluşturacak kısmı HCG hormonu üretmeye başlamıştır. Bu dönemde yapacağınız hamilelik testi pozitif çıkar ve anne olacağınızın haberini almış olursunuz. Ne mutlu size!! Bazen test negatif çıkabilir üzülmeyin regl olmadıysanız eğer birkaç gün sonra tekrar denemeniz gerekmektedir. Küçük hücre topu olan bebeğiniz rahminizdeki küçük damarlara bağlı olan mikroskobik kanallardan oluşan basit bir döngü sistemi olarak besin ve oksijen ihtiyacını karşılamaya başladı bile. Artık bundan sonraki süreçte plasenta görevi devralacaktır.

Bu dönemde hamilelik belirtileri de başlamış olacak, yumuşak ve şiş göğüsler aynı adet dönemi öncesi görülen hissi yoğun olarak yaşayabilirsiniz, bitkinlik ve yorgunluk hissi ben bunu 4. aya kadar üzerimden atamadığımı biliyorum. Tv karşısında koltukta uyuyarak geçtiğini hatırlıyorum hayatımım bu bölümünü.. Tabiki favori olan sık sık idrara çıkma istediği, kokulardan etkilenme. Ben bu dönemde tavuk kokusuna katlanamıyordum. Hamilelik döneminde tavuk yiyemedim. Gerçi çok şey kaybetmiş hissetmiyorum, şimdi köy tavuğu dışında ev tavuk almıyorum zaten. Belirtiler kişiden kişiye değişebilir tabiki, yoğun mide bulantısı yaşayabilirsiniz. Bende hiç mide bulantısı olmadığı için bu konuda kendimi hep şanslı hissetmiştim doğrusu.

 

 

 

 

 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Siz de Karküreyici Ebeveynlerden misiniz???

        Avustralyalı tanınmış çocuk psikoloğu Dr. Michael Carr-Gregg’e göre helikopter ebeveynliğin bir anlamda daha ileri bir versiyonu olan ve çocuklarının önüne çıkan her tür zorluğu ortadan kaldıran “kar küreyici” ebeveyn nesline geçtiğimizi söylemekle kalmayıp, bu konuda bizleri uyarıyor. Dr. Michael Carr-Gregg, X Kuşağı ebeveynlerinin çocuklarının hayatını çok kolaylaştırdığını, böylece çocukların karşılaştıkları problemleri kendileri çözemez ya da önlerine çıkan engelleri kendileri aşamaz hale geldiklerini söylüyor. Geçmişin sert, otoriter ve kuralcı ana-babaları nasıl oldu da yumuşacık oldular bilinmez ama b u kuşağın ebeveynleri çocuklarının önlerine çıkan engelleri ortadan kaldırarak, onların hayatını mümkün olduğunca kolay bir hale getirmeye çalışıyorlar. Bu ne kadar doğru düşünmek gerekli.!!! Ben ve benim gibi çalışan anne babalar yoğun iş yaşamları nedeniyle çocuklarına yeteri kadar zaman ayıramamanın sıkıntısı içinde. Bu sebeple beynimize psiko

Mutlu olan çocuk Başarılı olacak çocuk görüşündeyim.

  Çocuklarımızı ağlatmasak ne güzel olur değil mi?   Oğlumu bugüne kadar ödül / ceza yöntemiyle ya da korkutarak büyütmedim… Uzmanlarda bu konuda çelişiyor. Bazı uzmanlara göre çocuğun hatasını anlaması için ceza verilmeli, bazılarına göre ödül ve ceza sisteminin hiç işe yaramadığı aksine çocukların olumsuz davranışlarını bireye daha çok yerleştireceğini söylüyorlar. Ben çocuk gelişimi uzmanı değilim sadece farklı görüşleri olan uzmanların kitaplarını okuyorum ve kendime göre doğru olan davranış biçimini belirlemeye çalışıyorum. Benim tek bir amacım var Çınar’ın herşeyden önce hatta benden öte bile mutlu olması. Zaten tüm anneler böyle değil midir? Tabi ki bende zaman zaman sinirleniyorum, kızıyorum oğluma, ama nihayetinde kızdığım için özür dileyebiliyorum. Sonuçta ne olursa olsun Çınar da bir birey ve annesinin de kendisi gibi hata yapabileceğini biliyor.

Bazen sorgulamak için düşmek lazım düşlerden hayatın içine; gel- git yaşamak lazım, ama biz her gün sabahtan diğerine git- gel yapabiliyoruz ancak…

Bazen yaşamın anlamını sorguluyoruz ya, bence hiç cevap alamıyoruz. Tabi alamıyoruz diye sorgulamaktan vazgeçelim demiyorum ama ya deliler haklıysa… biz boş bir dünyanın hunisinin içinden geçiyorsak, ya zaman kavramı yoksa boşuna saatlere bakıp akşam olmasını bekliyorsak. Yada dünya yuvarlak değilde huni gibiyse; evrenden aşağı düştüğümüzü hissediyorsak. Aslında deli diye adlandırdığımız insanlara benim saygım sonsuz. Bizim olmadığımız bir boyutta kendi hayallerinde yaşıyorlar. Sadece şartlar onlara uygun değil. Bizim dünyamız onların dünyasından çok daha kirli, dağınık ve çekilmez. Sonuçta hepimiz nefes alıyoruz, dünya yuvarlakmış kareymiş kime ne? Yada biz göremedikten sonra uzaylılar var olsa olmasa kim gerçekliğine inanırki.? Bazen sorgulamak içinde düşmek lazım düşlerden hayatın içine; gel- git yaşamak lazım, ama biz her gün sıradan bir sabahtan diğerine git- gel yapabiliyoruz ancak. İçimize de atamıyoruz artık orası da doldu, e tabi trafik sadece yolda değil, beynim