Ana içeriğe atla

Sevgi olmadan hiçbirşey düzgün işlemez ama sevgi varsa en kusurlu anne baba bile affedilebilir.



Annesiz çocuklara sesleniyorum. Sizler gerçek annelik görmemiş olabilirsiniz ama bu normal bir yetişkin olamayacağınız anlamına gelmiyor. Bilinki sizler daha iyi anneler ve babalar olarak çocuklarınızı çok iyi yetiştireceksiniz.
Okuduğum ve çok etkilendiğim bir kitapta bunlar anlatılıyordu. Etkileyici bir kitaptı. Aslında anne olarak bedenen var olup ruhen çocuğumuzun yanında değilsek eğer, harcadığımız çaba boşuna.. O çocuk ya kötü bir yetişkin olarak ya da kendi annelik sevgisini eşinde, arkadaşında veya kendi çocuğunda arayacak ve hayal kırıklığı yaşarsa eğer işte o zaman işler değişecek. Annesi duygusal olarak varolmayan küçük çocuk için, giden geminin kaptanının gerçek değil hayal ürünü gibi olması demektir.

Küçük Çocuklar davranışları anlayacak kadar iyi bir bakış açısına sahip değillerdir. İnsanlar onları üzdüğünde bunların kendilerinin yaptığı birşey yüzünden kaynaklandığını düşünürler. Buda kendilerinin kötü yada sevilmez biri oldukları sonucunu çıkarmalarına yeterlidir. Bu yüzden ilgilenilmeyen çocuk “Anne Nerelerdeydin?” sorusunu sorarken “Benim Yüzümden miydi?” şeklinde cevap verir.

Bir çocuk kendisinin annesi için önemli olmadığı hissi ile büyürse içinde bir boşlukla yaşamaya alışır. Bu çoğunlukla kalpte var olan anlatılması zor olan bir boşluktur, annenin sevgisiyle doldurulması gereken bir boşluktur. Bu boşluk içinde büyüyen çocuk ilk olarak konuşma ve motor gelişimi geriliği ve sosyalleşme sorunu olarak kendini gösterebilir. İkinci aşamada çocuk  büyümeye başladıkça kendini bir yere ait olmama hissine kapılarak insanlar arasında yalnız hisseder. Son aşama ise anne veya baba olduğunda ortaya çıkacaktır. O içinizdeki boşluk kendi çocuğuna nasıl bir anne veya babalık yapacağı konusunda teşvik edici belki de annesizlik hissini nasıl yok edeceğimizi anlayacağı aşama olacaktır.

Yada bunları tamamen unutun annesizlik içinde boşluk arayıpta bulamadığı bir eşya gibi içindeki boşluk olarak kalacaktır.

Bazen işler yolunda gitmeyebilir kim her zaman mutludurki? Fakat problemler yığın oluşturulacak şekilde halının altına süpürülmektense çözmek için uğraşılabilir. Anne yapıştırıcıdır, çocuğunun taşıyıcısıdır.  Anne gerçekten çocuğunun yanında olduğunda ve çocuğunu sevgiyle sarmalayıp kolladığında ona tutunacak bir dal vermiş olur.

Sonuç olarak sevgi olmadan hiçbirşey düzgün işlemez ama sevgi varsa en kusurlu anne baba bile affedilebilir.

 


Yorumlar

  1. Ne kadar güzel yazmışsınız maalesef toplumumuzun baskısı Anne olunca anlayacaksın denilmesinden ben çok büyük rahatsızlık duyuyorum. Karşımdaki insana şunu sormak istiyorum hep Sen ne kadar iyi annesin Beni sorğuluyorsun ama Çocuğun eline gün aşırı teknolojinin nimetlerinden yararlanmak adına Tablet akıllı telefon veya televizyonu açıp işlerinle meşgul olman bu ne kadar doğru yada baskı kurmak Aynen söylemiş olduğunuz gibi sevmek yanında olmak bunlar önemli faktörler Aslında İlah gibi gebeyim ben demek yerine bilinçli olmalı Kimseye ayrıcalıklı değil Kadınlık hormanlarını rabbim hepimize bahşetmiş Tabi bazı durumlar veya bedenimizin fonksiyonları ağır işliyebilir yada olmayada bilir Bu kadar hırpalamaksak birbirimizi Çok güzel yazmışsınız bende çok uzun yazdım kusuruma bakmayın.....

    YanıtlaSil
  2. uzun uzun yazmanız beni mutlu etti, evet insanları yargılamak etiketlemek çok kolay.. ama kendini yargılamak o kadar da zor. Çocuğumzla ilişki kurmak aslında çok basit bu biz annelere zaten doğal olarak verilmiş onun adıda "sevgi" bunu anlatmak istedim sadece. ülkece yaşadığımız bu zor zamanlarda insan çocuğuna daha çok sarılıyor..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Annelik Serüveni

Hamilesiniz.. Ne güzel bir duygu, şimdiden duygularınız yeşermeye başladı mercimek tanenize. Bu serüven o kadar güzel ve zevkli geçiyor ki.. Bu serüvene gelişiniz belki benimki kadar zor olmamıştır, belki benimkinden zor olmuştur. Sizlere hem bilimsel verilerden yararlanarak hafta hafta hamilelik serüvenini anlatırken kendi hamileliğim süresinde geçen anılarımı paylaşarak size yardımcı olamaya çalışacağım. İnternette hafta hafta gebelik anlatan çok sayfa var belki ben sadece duygularımı katarak ve tecrübelerimi paylaşarak hem kendi anılarımı canlandırmak hem de oğluma bir anı bırakmak istiyorum. Bilimsel verileri internette güvenilir kaynakları birleştirerek yazdım içine biraz kendi duygularımı katarak anlatmaya çalıştım. Hadi Buyrun Başlayalım. Hepsini aynı anda okumaya başlamayın Çünkü o haftanın hislerini önceden yaşamanız mümkün olmayacağı için tekrar okuma ihtiyacı duyacaksınız. 

Annelik Serüveni 18. Hafta

Annelik dürtüleri öylesine güçlüdür ki, günde iki paket sigara içen kadının anne olacağını öğrendiği anda birden sigarayı bıraktığını sıklıkla gözlemlemişsinizdir. Bilindiği gibi en sık sigara bırakma sebeplerinin başında geçirilmiş kalp krizi gelmektedir. Yani insanlar ölüm korkusundan sigarayı bırakmaktadırlar. İkinci sırada da hamilelik gelmektedir. Annenin Bebeğine zarar verme endişesi, neredeyse ölüm korkusuyla eş bir motivasyon yaratmaktadır. Sizin sigarayı bıraktığınızdan emin olarak bu hafta bebeğinizin neler yaptığını anlatalım.

Freud'un Kız Kardeşi

Etkileyici bir şekilde başlıyordu kitap. Adolfina Freud’un rüyası beni çok etkiledi.. Kitaptan alıntıyla başlamak istiyorum. “Çok yalnızım” dedi “ yanımda başkaları olsaydı bile yine yalnız olabilirdim” ama o bile yok. “Bak etrafta hiç kimse yok” “herkes burada” dedim Kafasını iki yana salladı “Hayır hiç kimse yok.” “Herkes burada” dedim “sadece onları araman gerek.” “Arıyorum” dedi ama “hiç kimse yok.”   “Ayrıca burası bomboş bak sadece ışık var ama başka hiç bir şey yok. Işık, yalnız ve etrafı boş olduğunda kaçması imkansız en korkunç hapishane gibidir, Çünkü kaçacak hiçbir yer yok. Her taraf ölü ışı ve içinde kimse yok.” “Herkes burada” dedim. “Ama sen kendine çok fazla baktığından diğerlerini göremiyorsun.” “Hayır dedi” Sigmund “Hiç kimse yok. “Belki de bu ölümdür. Sonsuz bir varoluş, bilinçli bir yalnızlık tamamen yalnız olmak. Ölümden sonra basitçe kaybolup yok olmam daha iyi olurdu. Bazen ölümden sonra öyle olduğuna inanıyordum. En korkunç cehennemin hayali bile...