Ana içeriğe atla

Avakadoyu Denediniz mi?


Avakadoyu denediniz mi hiç? Doğal bir o kadar da içeriği yoğun bir meyvedir. Avakadoyu süper yiyecek olarak adlandırılmasının sebebi içerisinde yaklaşık 20 vitamin ve mineral barındırıyor olmasıdır. Tropik iklime sahip bölgelerde özellikle Akdeniz iklimine sahip don olayı olmayan yörelerde yetiştirilen botanik bir meyve olup içinde tek bir tohumu bulunmaktadır. Akdeniz bölgesinde yetiştirilmeye başlanan avakado sadece yetişkinler için değil bebekler içinde tüketimi yaygın meyveler arsında yeralmaktadır. A,B,C,E ve K vitaminlerinin yanısıra potasyum, bakır, demir, magnezyum ve fosfor gibi sağlığımız için çok faydalı vitamin ve mineraller bolca bulunmaktadır.  Yapılan araştırmalarda Avakadonun kansere engel olduğu sonucuna varılmış, kemoterapinin yan etkilerini azatlığı görülmüştür.

Avakadonun içinde bol miktarda protein olduğu için bebekler için çok büyük öneme sahiptir. Bununla beraber B1, B2 vitaminleri ve magnezyum açısından içeriğinin zengin olması fiziksel ve zihinsel sağlığa oldukça faydalıdır..
Avokadonun faydasının olması yanında aşırı veya yanlış tüketimi sonucunda zararları da olabilir. Özellikle anne sütünü azaltıldığı bilindiğinden hamileler ve emziren annelere tüketimi tavsiye edilmemektedir.
Çocuklarınız için rendeleyerek yoğurtlu salatasını yedirebileceğiniz gibi kendinize de aşağıdaki salata tarifi deneyerek yapmanızı önerebilirim.

Avakado Salatası:

1 adet olgunlaşmış avakado, dometes, kekik, capri biber, nane, tere, roka, havuç, maydanoz, istediğiniz türden peynir ve zeytinyağı.

Kendi seçeceğiniz miktarda salatanızı hazırladıktan sonra avakadoyu dikey olarak ortadan keserek çekirdeğini çıkarın, zar şeklinde dilimleyin ve diğer malzemelerle karıştırın…

İlk yediğinizde damağınıza tadı farklı gelebilir ama yeni şeyler denemekten kaçınmayın. Afiyet olsun.

Yorumlar

  1. Belli ki çok güzel bilgiler ile donanmış bir blog izleyeceğim :) Merhaba...

    YanıtlaSil
  2. Tam da mevsimi. Buralarda dallarda yumuşayıp düşer oldu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok şanslısınız.. Bende dalından meyve alıp yemeyi öyle özledimki.

      Sil
  3. Anne sütünü azalttığını bilmiyordum sayenizde öğrendim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet Maalesef çok yaralı bir meyve olmasına rağmen hamilelik ve emziren annelere faydasından çok zararı var

      Sil
  4. Anne sütünü azalttığını bilmiyordum sayenizde öğrendim

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kaldır ellerini diyorsa hayat arkanı dönsen neye yarar, sırtından vurulmak bence teslim olmaktan daha acı

Bazen sadece teslim olmayı öğrenmek gerekir. Hayata teslim olmayı. Sen bağırsan da duymayan hayata bırakmak lazım kendini. Ne çıkar ki bundan.. Kaldır ellerini diyorsa hayat sana silahı doğrultana arkanı dönsen neye yarar. Sırtından vurulmak bence teslim olmaktan daha acı. Zaten konuşarak ikna edemezken kimseyi hayat mı sana inanacak. Bence bağıra bağıra değil susarak delirtmek lazım ikna edemediklerimizi… Dedim ya bazen teslim etmek lazım ruhu bedenin acısını hissetmeden… “Bırakmıyorlar İyi olamıyorum” diyor Dostoyevski doğru söylüyor bence. Dostlar biriktirebiliyorsun sadece bu hayatta en kıymetli. Bende kendime iyi dostlar edindim, sadece insanlardan değil kitaplardan da. Bazen insanların seni anlaması kitapların anlamasından zor oluyor. Ha tam işte bunu anlatmak istiyorum dediğim satırları seviyorum. Hafızamın sildiği anıları hatırlamaktan hoşlanıyorum. Dönüp dönüp kitaplığıma bakıyorum, ne çok satır biriktirmişim geçmişten kalan… Bazen herşeyi unutup sıkı sıkıya sarılma...

Freud'un Kız Kardeşi

Etkileyici bir şekilde başlıyordu kitap. Adolfina Freud’un rüyası beni çok etkiledi.. Kitaptan alıntıyla başlamak istiyorum. “Çok yalnızım” dedi “ yanımda başkaları olsaydı bile yine yalnız olabilirdim” ama o bile yok. “Bak etrafta hiç kimse yok” “herkes burada” dedim Kafasını iki yana salladı “Hayır hiç kimse yok.” “Herkes burada” dedim “sadece onları araman gerek.” “Arıyorum” dedi ama “hiç kimse yok.”   “Ayrıca burası bomboş bak sadece ışık var ama başka hiç bir şey yok. Işık, yalnız ve etrafı boş olduğunda kaçması imkansız en korkunç hapishane gibidir, Çünkü kaçacak hiçbir yer yok. Her taraf ölü ışı ve içinde kimse yok.” “Herkes burada” dedim. “Ama sen kendine çok fazla baktığından diğerlerini göremiyorsun.” “Hayır dedi” Sigmund “Hiç kimse yok. “Belki de bu ölümdür. Sonsuz bir varoluş, bilinçli bir yalnızlık tamamen yalnız olmak. Ölümden sonra basitçe kaybolup yok olmam daha iyi olurdu. Bazen ölümden sonra öyle olduğuna inanıyordum. En korkunç cehennemin hayali bile...