Ana içeriğe atla

Hayal Et Prenses !!! Gerçekte Prenses Elbisesine ve Taca İhtiyacın yok….

                                    

Kız çocuklarımız birer prensestir. Prenses Elbisesine, taca, rujlara, ojelere ihtiyacı yoktur. Hepimizin bildiği üzere Disney markasının prensesleri bir kızın en değerli özelliğinin güzelliği olduğun fikrinden yola çıkarak kız çocuklarımıza kendi ve diğer çocukların fiziksel görünüşleriyle sağlıksız bir biçimde meşgul olmaya itiyor.  Buda kızlarımızın ilk önce dış görünüşe önem vermelerini, birbirlerini farklılıklarıyla kabul etmeyip, ayrımcılık yapmalarına kadar uzanan boyutlara gelmesine neden oluyor.
Gerçeklik önemli bir kavram, hayat maalesef masallardaki kadar güzel olmayabiliyor. Çocuklarımız özellikle kızlarımız için yaratılan toz pembe dünya bir bakmışız ki evimizin ta içinde davranışlarında, hatta bakışlarında bile görmek çok kolay artık. Çok güzel belirlenen pazarlama stratejileri ile sektör haline dönüşen bu dünya arasında gerçekliği kavramak kızlarımız için ne kadar zor düşünsenize?
Özellikle prenses temalı çizgi filmlerde ilk dikkati çeken şey filmin “aşk temalı” konusu. Öncelikleri görünüşleriyle değerlendirilen kızlarımız, sonrada ilk görüşte aşk temalı çizgi filmleri izleyerek kaç yaşında evleneceği konusunda bize soru sorabiliyorlar. Bu soruları neden sordukları konusunu sorgulamak lazım.

Çizgi filmlerdeki karakterlerin bir çoğunun, bakımlı ve güzel bir vücuda sahip olması nedeniyle, özellikle kız çocukların bu durumdan çok etkilendiği ve çizgi film karakterinin yaşam tarzını benimsediğini görebiliyoruz. Çoğu çizgi filmde, kızların prenses, erkeklerin prens olarak gösterildiğinin, ayrıca bilinç altına beden algısının sokulduğunu görmek zor değil. Çok küçük yaşlarda "Bedenleriyle uğraşan kızlar” haline gelebileceğimiz, çocukların sanki bedeniyle ilgili bakımlı olmak zorundaymış gibi algılar yaratılıyor.  Oysa onlar sadece çocuk. Çocuğun bilinç altına 'Değerli olmak için sen de böyle olmalısın, bedenini sevmek için görselliğine önem vereceksin' düşüncesi sokuluyor. Çocuklar daha küçük yaşta 'Güzel olursan beyaz atlı bir prens gelip seni alır' gibi algılara maruz bırakılıyor".
Ben kız çocuğu annesi değilim ama çevremden gördüğüm ve gözlemlerim neticesinde bu sonuçlara varmak beni çok ürkütüyor. Nasıl bir çözüm bulabiliriz bilemiyorum. Maddi çıkarlar sağlandığı sürece bu durumu durdurmak mümkün değilmiş gibi görünüyor. Belki aileler çocuklarıyla daha fazla vakit geçirip, çizgi film ya da çocuk programları önceden bir kaç kez izlenip ne mesaj verdiğine dikkatli bir şekilde bakıldıktan sonra çocukların izlenmesini sağlayarak bu durum azda olsa engellenebilir.
Kız çocuklarımızı modern çağımıza uygun yetiştirmek, bunu yaparken hayal sınırlarının aşılmaması, gerçeklikten kopulmaması gerektiğinde hem fikir olacağımızı düşünüyorum.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kaldır ellerini diyorsa hayat arkanı dönsen neye yarar, sırtından vurulmak bence teslim olmaktan daha acı

Bazen sadece teslim olmayı öğrenmek gerekir. Hayata teslim olmayı. Sen bağırsan da duymayan hayata bırakmak lazım kendini. Ne çıkar ki bundan.. Kaldır ellerini diyorsa hayat sana silahı doğrultana arkanı dönsen neye yarar. Sırtından vurulmak bence teslim olmaktan daha acı. Zaten konuşarak ikna edemezken kimseyi hayat mı sana inanacak. Bence bağıra bağıra değil susarak delirtmek lazım ikna edemediklerimizi… Dedim ya bazen teslim etmek lazım ruhu bedenin acısını hissetmeden… “Bırakmıyorlar İyi olamıyorum” diyor Dostoyevski doğru söylüyor bence. Dostlar biriktirebiliyorsun sadece bu hayatta en kıymetli. Bende kendime iyi dostlar edindim, sadece insanlardan değil kitaplardan da. Bazen insanların seni anlaması kitapların anlamasından zor oluyor. Ha tam işte bunu anlatmak istiyorum dediğim satırları seviyorum. Hafızamın sildiği anıları hatırlamaktan hoşlanıyorum. Dönüp dönüp kitaplığıma bakıyorum, ne çok satır biriktirmişim geçmişten kalan… Bazen herşeyi unutup sıkı sıkıya sarılma...

Avakadoyu Denediniz mi?

Avakadoyu denediniz mi hiç? Doğal bir o kadar da içeriği yoğun bir meyvedir. Avakadoyu süper yiyecek olarak adlandırılmasının sebebi içerisinde yaklaşık 20 vitamin ve mineral barındırıyor olmasıdır. Tropik iklime sahip bölgelerde özellikle Akdeniz iklimine sahip don olayı olmayan yörelerde yetiştirilen botanik bir meyve olup içinde tek bir tohumu bulunmaktadır. Akdeniz bölgesinde yetiştirilmeye başlanan avakado sadece yetişkinler için değil bebekler içinde tüketimi yaygın meyveler arsında yeralmaktadır. A,B,C,E ve K vitaminlerinin yanısıra potasyum, bakır, demir, magnezyum ve fosfor gibi sağlığımız için çok faydalı vitamin ve mineraller bolca bulunmaktadır.  Yapılan araştırmalarda Avakadonun kansere engel olduğu sonucuna varılmış, kemoterapinin yan etkilerini azatlığı görülmüştür.

Freud'un Kız Kardeşi

Etkileyici bir şekilde başlıyordu kitap. Adolfina Freud’un rüyası beni çok etkiledi.. Kitaptan alıntıyla başlamak istiyorum. “Çok yalnızım” dedi “ yanımda başkaları olsaydı bile yine yalnız olabilirdim” ama o bile yok. “Bak etrafta hiç kimse yok” “herkes burada” dedim Kafasını iki yana salladı “Hayır hiç kimse yok.” “Herkes burada” dedim “sadece onları araman gerek.” “Arıyorum” dedi ama “hiç kimse yok.”   “Ayrıca burası bomboş bak sadece ışık var ama başka hiç bir şey yok. Işık, yalnız ve etrafı boş olduğunda kaçması imkansız en korkunç hapishane gibidir, Çünkü kaçacak hiçbir yer yok. Her taraf ölü ışı ve içinde kimse yok.” “Herkes burada” dedim. “Ama sen kendine çok fazla baktığından diğerlerini göremiyorsun.” “Hayır dedi” Sigmund “Hiç kimse yok. “Belki de bu ölümdür. Sonsuz bir varoluş, bilinçli bir yalnızlık tamamen yalnız olmak. Ölümden sonra basitçe kaybolup yok olmam daha iyi olurdu. Bazen ölümden sonra öyle olduğuna inanıyordum. En korkunç cehennemin hayali bile...